Bu ayın en heyecanlı kısmı ek gıda denemelerimizdi. Üçüncü ayın sonundaki kontrolde hemşire bize beslenmeyle ilgili bir kitapçık verdi ve artık ufak ufak bazı yiyeceklerin tadına baktırmamız gerektiğini, aksi halde 6. aydan sonra tatlara alışmasının daha zor olabileceğini söyledi. [Devamını Oku]
İsveç Nakitsiz Bir Topluma Dönüşüyor
İsveç dünyada en az nakit para kullanan toplum olma yolunda hızla ilerliyor. Yabancı turistler ve genellikle yaşlılar dışında nakit para kullanan sayısı yok denecek kadar az. Marketlerde ve mağazalardaki satışların %95’i kartla yapılıyor ve 2030 yılında nakit para kullanımının tamamen ortadan kalkacağı öngörülüyor. [Devamını Oku]
Ekim’in Yüzme Macerası
Hamilelikten önce yüzme antrenmanlarıma devam ederken havuza bebekleriyle gelen insanlar ve soyunma odalarında bebeklere ayrılan bölümler görüyordum fakat bebekleri yüzdürmekle ilgili hiçbir fikrim yoktu. Ekim doğduktan sonra onunla beraber yapabileceğimiz aktiviteleri düşünürken aklıma yüzme geldi ve internette biraz araştırınca evimize yakın olan, bizim de olimpik havuzunu kullandığımız spor merkezinde Aquabarn adlı bir klübün bebekler için yüzme kursları düzenlediğini öğrendim, hemen arayıp kayıt yaptırdım.
Ekim’le Dördüncü Ay
Her geçen ay birbirinden daha eğlenceli oluyor. Sanki artık Ekim söylediğim her şeyi anlıyormuş gibi hissediyorum. Farklı yüz ifadelerime farklı tepkiler veriyor, ben gülersem o da gülüyor. Artık çok daha güçlü bir bağ var gibi aramızda. [Devamını Oku]
Kar
Nihayet buraya da doğru düzgün kar yağdı. İki senedir kış çok yumuşak geçiyor. Göteborg karlı ve soğuk değilse bu demek oluyor ki yağmurlu ve rüzgarlı. Aydınlık saatler kışın iyice kısalmışken bu saatleri bulutlu ve yağmurlu geçirmek çok sıkıcı oluyor. Soğukla bir sorunum yok, bu şehirde beni bunaltan karanlık ve yağmur. Önceki hafta hava çok soğudu, fakat harika bir güneş vardı. Gün içinde hissedilen sıcaklık -15C dereceleri buldu, fakat ben buna aldırmadan biraz güneş görelim diye Ekim’i sıkıca giydirip, bebek arabasına koyup her gün en az 1 saatlik yürüyüşler yaptım. [Devamını Oku]
Yeni Yıl
Her sene bu zamanlar Noel tatiliyle yılbaşını birleştirip Türkiye’ye gidiyorduk fakat bu sene yeni yıla İsveç’te girdik. Livia İtalyan arkadaşlarıyla bizi yeni yılı kutlamak üzere akşam yemeğine davet etti. Hepimiz yiyecek bir şeyler hazırlayıp götürdük. Bu sene Ekim de aramızda olduğu için yemeklerle birlikte biraz mama ve Ekim’in çantasını da unutmadık tabi ki :) [Devamını Oku]
Ekim’le Üçüncü Ay
‘Bunlar çok büyük’ diyip dolabın bir köşesine ayırdığım kıyafetlerin bir kısmını neredeyse küçülmek üzereyken yakaladım bu ay. O yüzden her gün değişik bir kıyafet giydirmeye çalışıyorum Ekim’e, o kadar kıyafet boşa gitmesin diye. Hızlı büyür demişlerdi de inanmamıştım, kilosu doğum kilosunun iki katına ulaştı 5600 gram oldu, boyu da 60 santimetreyi buldu. [Devamını Oku]
Ücretsiz İsveççe Kursu
Haberlerini takip ettiğim İstanbul’daki İsveç Konsolosluğu’nun Facebook sayfasında, ücretsiz ve online bir İsveççe dil kursu olduğu dikkatimi çekti ve bana bu konuda sorulan onlarca soru üzerine paylaşmak istedim.
İsveç Enstitüsü’nün hazırladığı bu kurstan faydalanmak için email adresinizle bir hesap oluşturmanız yeterli. [Devamını Oku]
Ekim’le İkinci Ay
Henüz iki ayı beraber geçirmişken, ben Ekim’in ne kadar hızlı büyüdüğüne inanamamaya başladım bile. Artık gözleri anlamlı bakmaya, evin içinde Barış’la beni takip etmeye başladı. Altı değişirken başının üzerindeki duvarda asılı resimler en yakın arkadaşları oldu, her seferinde onları keşfedip yeni görmüş gibi sevinip gülüyor :) Gülücükler de bu ay gelen yeniliklerden biri. İlk doğduğundan beri sahip olduğu fazla ciddi ve seviyeli yüz ifadesi ara ara gülücüklere teslim oluyor artık. [Devamını Oku]
Malmö
Cumartesi günü Ekim için Türk pasaportuna başvurmaya, İsveç’in üçüncü büyük şehri olan Malmö’ye gittik. Stockholm’de bulunan Türk konsolosluğunun yılda bir kaç defa başka şehirlerde gezici konsolosluk hizmeti verdiğini ve o haftasonu Malmö’de olduklarını öğrenince bize de gezi fırsatı çıkmış oldu. Bu gezi Ekim’le ilk gezimiz olacağı için hem heyecanlıydık, hem de nasıl geçeceğini bilmediğimiz için biraz endişeliydik.[Devamını Oku]