Tokyo’daki son günümüzde listemizde olan fakat o güne kadar gidemediğimiz yerleri gezdik. Yoyogi Parkı bu yerlerden biriydi. Tokyo’nun en büyük şehir parklarından biri olan Yoyogi yaklaşık 550.000 metrekarelik alanı kaplıyor ve ünlü Meiji tapınağını içinde barındırıyor.
Metro’dan Yoyogi durağında inip bu parkı boydan boya yürüdük. Pazar sabahı olduğu için park hava almaya gelen ailelerle ve turistlerle doluydu.
(Meiji’lerin anısını yaşatan sake fıçıları)
(Fransa’nın Meiji’lere hediyesi şarap fıçıları)
Parktan çıktıktan sonra çok yakındaki Harajuku bölgesine yürüdük. Bu bölge butikleri, mağazaları ve galerileri kadar özellikle pazar günleri burayı mesken edinen, cosplay ve gotik tarzda giyinen gençleriyle ünlü. Biz de sokaklarda çok farklı giyim tarzları olan insanlara denk geldik ara ara.
Harajuku’yu çok beğendim, buradaki mağazalara doyamadım. Kyoto sonrası dönüş uçağımız için Tokyo’da geçireceğimiz yarım güne yine bu bölgeyi sığdırma niyetindeyim :)
Harajuku’dan yürüyerek kısa sürede Shibuya‘ya vardık. Burası “Tokyo” denilince akla ilk gelen ışıklı ve kalabalık kavşakların fotoğraflarının çekildiği yer. Gerçekten de bu bölgeyi görene kadar Tokyo’nun asıl kalabalığını görmemişiz dedik. Kırmızı ışıkta bekleyen ve yeşil yandığında her bir yandan diğer tarafa geçen insanların çokluğuna inanamadık.
(Akihabara)
Akşama doğru yol üzerinde bir Ramencide karnımızı doyurup, Akihabara üzerinden otele döndük ve ertesi gün başlayacak olan Kyoto gezimiz için valizlerimizi toplamaya başladık.
Her yer ne kadar temiz ve düzenli. Bu, oraların insanı hakkında gerçek bir fikir veriyor. Kaçıncı yazınız oldu hala en çok dikkatimi çeken çevrenin temiz oluşu.
Siz ikiniz harika birşey yapıyorsunuz.
Kyoto’da iyi eğlenceler :)
Çok teşekkür ederim, yorumlarınız çok mutlu ediyor beni :)
Gerçekten çok temiz buralar, ilk günler inanamamıştık nasıl bu kadar temiz olabilir diye. Japonya’yla ilgili son gezi yazımda dikkatimi çeken şeyleri madde madde yazmayı planlıyorum. Her yerin temiz oluşu da ilk sırada geliyor :)
Sevgiler..