Japonya gezimizle ilgili yazdığım tüm yazıları, bulması ve okuması kolay olsun diye tek bir yazıda bir araya getirdim. Böylece ilgilendiÄŸiniz ÅŸehirle ilgili olan yazıyı veya gezimizin tamamını kronolojik olarak okuyabilirsiniz.[Devamını Oku]
Japonya’dan döneli bir hafta oldu. Orada geçirdiÄŸimiz 2 hafta boyunca neler yaptığımızı günü gününe yazıp yayınlamaya çalıştım, fakat çok gezip çok yorulduÄŸumuz günler ve haftasonları tüm yazıları paylaÅŸmamı biraz geciktirdi.[Devamını Oku]
En baÅŸta planımız Tokyo’da altı gece ve Kyoto’da altı gece kalıp, dönüşe geçmeden önceki geceyi tekrar Tokyo’da geçirip ertesi sabah uçağımıza yetiÅŸmekti. Kyoto’da kaldığımız günlerde yapılacak ÅŸeylerin çoÄŸunu bitirdiÄŸimizi ve ÅŸehrin tadını tam kararında çıkardığımızı, en önemlisi de Tokyo’yu çok özlediÄŸimizi farkettik. [Devamını Oku]
Kyoto’da kaldığımız günlerin birini yakınlardaki ilgimizi çeken ÅŸehirlere ayırdık. Bunlardan biri, 2010 senesinde 1300. yılını kutlayan ve 710-784 yılları arasında Japonya’ya baÅŸkentlik yapmış olan Nara‘ydı. [Devamını Oku]
Kyoto’daki üçüncü günümüzü ÅŸehrin kuzeydoÄŸusuna ayırdık. Ä°lk gezdiÄŸimiz yer Kyoto Imperial Palace parkıydı. Kyoto’nun baÅŸkent olduÄŸu yüzyıllarda saray olan binaların içinde bulunduÄŸu park 1300 m’ye 700 m’lik geniÅŸ bir alanı kaplıyor.[Devamını Oku]
Kyoto tapınaklarla ve doÄŸal güzelliklerle dolu. Bu ÅŸehir her mevsimde ayrı renklere bürünüyor ve her mevsimde ayrı güzel görünüyor. Åžehrin kuzey doÄŸusunda, görmeyi çok istediÄŸimiz bir kaç önemli tapınağı birbirine baÄŸlayan, yürümesi keyifli bir yol var. [Devamını Oku]
Tokyo’dan Kyoto’ya Shinkansen hızlı treniyle rahat bir yolculuk yaparak 2 buçuk saatte vardık. Kyoto’ya geldiÄŸimizde havanın Tokyo’ya göre daha sıcak olduÄŸunu farkettik. Mesafeler daha yakın olduÄŸu için bir taksiye atlayıp otelimize vardık. [Devamını Oku]
